METRUK

Kasımpaşa kahvehanelerinin yoğunluğu Harp Okuluna başladığım sene artmıştı. Aslında başlarda kahvehane diye bir şey yoktu. Fakat; donanma Haliç'e kapanınca bu kahvehaneler ortaya çıkmaya başladı. Artık Kasımpaşa denince akla iki şey gelir oldu: kahvehane ve donanma. Donanma denizden çok karada vakit geçirdiği için denizcilik adına fazla bir şey konuşulmazdı buralarda. Daha çok devlet meseleleri ile meşguldü subaylar. Bu aralar ise devlet meselelerine ara verilmiş. Herkes uzak doğuya seyredecek Ertuğrul'u konuşuyordu.''Neden Ertuğrul?'' ''Bu kadar yıldır yatan gemi o diyarlar gönderilir mi?'' ''Başka gemi mi yok Asar-ı Tevfik ne güne duruyor?''. Konuşmaların genelinde Ertuğrul vardı. Herkes tercihin yanlış olduğunu söylüyordu. Ama irade buyrulmuştu bir kere. Kasımpaşa'ya varmadan sizi önce kıyıya vuran dalga sesleri karşılar. Ardından nargile dumanı içinizi mayhoş eder. Fakat; bu uzun sürmez. Sanki çok uzaklardan gelen...