KÖR MÜ KALDIK? -2



1930 yılında TBMM tarih yazmaya devam etti. Kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını verdi. Bu hak öyle alelade verilmiş bir hak değildir. Meclis’te konuya ilişkin tartışmalar yaşanırken İsmet İnönü’nün: ’’Türk kadınına bu hakları bir bağış olarak veriyoruz kanısında asla değiliz ve kimse de bu kanıda olamaz.’’ İfadesi dönemin ilerisinde bir karardır. Hitler Almanyası’nda 3K’ya(Kinder=çocuk, Kirche=kilise, Küche=mutfak) hapsedilmeye çalışılan bir Alman kadını ve diğer yanda yıllar geçtikçe Mustafa Kemal önderliğinde hak ettiği konuma hızla yükselen bir Türk Kadını.

İlk olarak bu hakkını 1933 yerel seçimlerinde kullanan kadınlarımız, belediye ve yaşlılar meclisine girdi. 1935 yılında ise ilk milletvekili seçimlerinde 18 milletvekili ile meclisin %4,5’ini oluşturan kadınlarımız, sonraki yıllarda yapılan hiçbir seçimde 2006 yılına kadar bu orana ulaşamadı. Türk kadını, 1 Kasım 2015 seçimlerinde ki 82 milletvekili ile meclisin %14,5’ini oluşturdu. Fransız Parlamentolar Birliği’nin yayınladığı raporda kadın milletvekili sayısında 91. sırada yer alan ülkemiz, bu hakkı ilk veren ülkelerden birisiydi hâlbuki. Milletvekili oranında Küba, Ruanda gibi Afrika ülkeleri dâhil çok sayıda Avrupa devletinin de gerisinde kaldı. Kadınlarımızı toplumun her alanından uzak tutmaya çalışan karanlık zihniyetler, onu siyasi katılımdan da mahrum bırakmaya çalıştı ve kısmen de başarılı oldu. Peki, bunun sorumlusu kadınlarımız mı? 


Asla !

Nasıl oldu da bu kadar acınası bir hale düştük? Cevap çok da derinlerde değil. En temelde fikirlere ve tercihlere saygı duymadık. Üç kuruş vermeden savurduğumuz ön yargılarımızla değersizleştirme yarışına koyulduk. Bu yarışla gurur duyduk. Kimi zaman yarışa katılmak istemeyenleri yaftaladık. Toplumun dışına ittik. Amaç kaş yapmak değildi fakat biz yine de gözlerimizden olduk. Kadının olmadığı bir siyasi düşünce kördür. Muasır medeniyetler seviyesine âmâ bir vaziyette el yordamıyla ulaşmaya çalışmak yüzyıllar sürer. İyisi mi biz birilerinin elimizden tutmasını beklemeyelim. Karşıdan karşıya bizi geçirenlerin bizi meçhule götürmedikleri ne malum?





Bir Orta Asya kadını bilirim.
Hakanına eş, halkına hatun, evine ana, 
Akında at üstünde, mızrak ucunda
Ateşin içinde, toplumun göğsünde
Yüreğinin götürdüğü yerde

Bir Anadolu kadını bilirim
Göçlerden yorgun
Toprağın bağrında açan bir soluk
Anadolu’nun çürümeye yüz tutmuş çehresinde
Yeni bir çehre
Toplumdan atılmaya çalışılan 
Yüreğinin götürdüğü yere gitmek için
Yüreklere seslenen bir kadın bilirim 

Bir Osmanlı kadını bilirim
Haremin şatafatında aslını unutmuş
Ama tarlasının sıcağında, ocağının başında
Aşına bir baş soğan için didinen
Yüreğinin götürdüğü yere gidemeyen
Ve artık gitmek için didinmeyen.

Bir İstiklal kadını bilirim
Sırtındaki hırkasını cephedeki erine ören
Bebesini kınalayıp, geri gelmeyesin diyen
Bağrına sözlüsünü değil, isimsiz mezar taşlarını basan
Bir karış toprak için yere düşen Mehmet’inin silahını alan
Fikir yerine silah tutmak zorunda kalan
Ey yüreğinin götürdüğü yere gitmeye hazırlanan

Bir Cumhuriyet kardeleni bilirim
Komşu oğlu İbrahim ile aynı kara tahtanın önünde
Kimsenin dizinin dibine çökmeyen
Başlık parasını verenle değil
Yüreğinin el verdiği ile
Dört duvar arasında kader kısmet demeyerek
Bir gece baloda Mustafa Kemal ile raks eden
Kaderini seçen, yetinmeyip seçilen
Yüreğinde kardelenler açan bir kadın bilirim 

Bir de günümüzü bilirim
Karanlığa boğulsun diye uğraşanlara ışık tutan
Bu uğurda istismara uğrayıp, kendi istedi denilen
Sokaklarda tek gezmek için Aslan olmanın yetmediği
Bastırılmış duygulara hapsedilen
Ama özgürlüğüne gem vuranlara
İpin ucunu vermemeye kararlı
İpleri eline almak için Cumhuriyet ışığını
Elinden düşürmeyen
Bileklerinden kesilen değil
Ellerinden öpülesi bir kadın bilirim. 


KAYNAKÇA
AKTAŞ, Cihan; Bacı’dan Bayan’a İslamcı Kadınların Kamusal Alan Tecrübesi, İstanbul, Kapı Yayınları, 2005
ALTINDAL, Aytunç, Türkiye’de Kadın, İstanbul, Zürich Anahtar Kitaplar Yayınevi, 1991
APATAY, Çetinkaya, Türklerin Oba-toplum Yaşantısındaki Düşünce ve İnançlarından, Atatürk Türkiye’sinin Türk Kadınına, İstanbul, Kazancı Kitap, 1996
CANKAT, Füsun, Türkiye’de Atatürkçü Düşünce Işığında Kadın, Cenkler Yayınevi, 1997
CAPORAL, Bernard, Kemalizm Öncesi ve Sonrası Türk Kadını, Ankara, İş Bankası Kültür Yayınları, 1998
DOĞRAMACI, Emel, Türkiye’de Kadının Dünü Bugünü, Ankara, İş Bankası Kültür Yayınları, 1998
İNAN, Afet; Tarih Boyunca Türk Kadının Hak ve Görevleri, İstanbul, Milli Eğitim Basımevi, 1975
ŞAHİNKAYA, Rezan, Cumhuriyet Köye, Köylü Kadınına ve Türk Ailesine Neler Getirdi, Ankara, Ziraat Fakültesi Yayınları, 1983
TAN, E. Mine; Kadının Ekonomik Yaşamı ve Eğitimi, Ankara, İş Bankası Kültür Yayınları, 1979 TAŞKIRAN, Tezer; Cumhuriyet’in 50. Yılında Türk Kadın Hakları, Başbakanlık Basımevi, 1973
TAYANÇ, Füsun – TAYANÇ, Tunç; Dünyada ve Türkiye’de Tarih boyunca Kadın, İstanbul, Tan Kitap Yayın, 1981
UNAT, Nermin Abadan, Türk Toplumunda Kadın, İstanbul, 1982
YARAMAN, Ayşegül; Elinin Hamuruyla Özgürlük, Milliyet Yayınları, 1992
YILMAZ, Tunay - FİDAN Fatma, Kadın Çalışma ve Toplum, Sakarya, Sakarya Yayıncılık, 2008 

Yorumlar

İlginizi Çekebilir mi Acaba ?

ZÜLFÜ LİVANELİ'NİN SERENAD'I ÜZERİNE BİR İNCELEME

VERYANSIN- 2

AĞLATMAYIN ANNEMİ