VERYANSIN- 4
< Zaman makinesini nerden alabiliyoruz?
+ …?
< O kadar da garipsenecek bir soru değildi. Herkesin yapmak istediği gibi zaman da yolculuk yapmak istiyorum sadece.
+ Geçmişe mi geleceğe mi?
< Bak bu hiç aklıma gelmemişti.
+ İnsanlar genelde geleceğe gitmek ister. Muhtemelen sende geleceğe gidersin.
< Peki ya geçmiş? Geçmişe gitmek istesem.
+ Özlem mi çekiyorsun yoksa nostalji duyguların mı kabardı?
< Bak bunu hiç anlamıyorum işte.
+ Neyi?
< Nostalji, geçmişe özlem, eskiler...
+ Bence gayet açık, anlaşılmayacak bir durum yok. İnsanlar geçmişte yaşanılanlara karşı bir özlem ve hayranlık duyuyor. Tekrar tekrar o duyguları hissetmek ve yaşamak istiyor.
< Tarihin hiçbir döneminde nostalji diye bir duygu yok. Yüzyılımızın en büyük uydurmacalarından biri de bu bence.
+ İnsanlar her zaman geçmişe karşı bir özlem duygusu barındırır. Yaşadığımız zaman dilimi ile çokta bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum.
< Çağımızın sorunu diğer çağlarla zaten. Tüm yaşanmış ve yaşanacaklarla ilgili.
+ Her şeyi çözdük çağımızın sorunlarına mı merak sardık şimdi de.
< İlkokul zamanlarını hatırla o sümüklü gözü yaşlı zamanlarını.
+ Benim burnum akmaz. Devam et lütfen.
< Tamam o zaman ufak ufak altına kaçırdığın zamanları hatırla.
+ ….?
< Tamam devam ediyorum kızma. Sınıftasın sıranda oturuyorsun. Tüm duvarlarda bir şeyler var. Kitaplık, sınıf tahtası, montların asıldığı yer, Atatürk köşesi ve tam arkanda uzun sayı doğrusuna benzeyen Tarih Şeridi.
+ Sadede gelecek misin yoksa taş devrinden itibaren mi anlatacaksın?
< 4. ay mıydı 5. ay mıydı ?
+ Anlamadım?
< Kaçıncı ayda çıktın diyorum 9 ay boyunca beklemiş olamazsın.
+ Konuya dönelim yoksa kalkacağım.
< Konu şu ki, tarih şeridinde 0 noktası İsa'nın doğumu ya da yazının bulunuşudur ama bu çağın insanı 0 noktasını kendi doğumuna koyuyor.
+ Bundan daha doğal ne olabilir? Herkes kendi tarih şeridinde çünkü.
< Hayır. Burada ki asıl mesele şu biz tarihi kendimizle eş sanıyoruz fakat tarih akan bir nehirdir. Sen sadece bir yerinden o suya dalarsın. Suyun kaynağını kendimizde görmek ne kadar saçma olur değil mi?
+ şaşırtıcı derecede şaşırttın.
< Şaşırtıcı olan asıl mevzu ise şu herkes kendi sıfır noktasının gerisini çok merak ediyor. Orada olmayı daha çok diliyor.
+ Çünkü herkes elde edemediğini ister. Çekici ve cazip olan odur. Yaşayamadığın bir zaman diliminde olmak çok fantastik bir durum düşünsene.
< Böyle bir yolculuk olmayacağı için her zaman bilinmez ve ilgi çekici bir konu olarak kalacak.
+ Mümkün.
< Namümkün
+ Hayır mümkün. Biz yazarlar ne güne duruyoruz. Sana üzerinde çalıştığım romanımdan bahsetmedim.
< Aşk olsun. Hiç bahsi geçmedi. Çabuk anlat dinliyorum.
+ Eskiye özlem veyahut herhangi bir nostalji içermeyen bir hikaye aslında.
< Günümüzde geçiyor o zaman.
+Hayır II. Dünya Savaşı Almanya'sında yaşanıyor.
< Anlayamadım. Hem eskiyi anlatıp hem de nasıl nostalji içermez?
+ Çünkü içerisinde özlem olmayacak. Ne demek istediğimi romanı okuyunca anlayacaksın.
< Gittikçe garipleşti.
+ Üzerine çok düşündüm. Kahramanımız 17-18 yaşlarında genç bir Alman kızı ama öyle sarışın mavi gözlü değil kumral tatlı bir genç kız ismi de Melissa.
<Melisa olmasın Türk ismi gibi. Oraya göçen bizim Türklerden belki de.
+ II. Dünya Savaşı diyorum. Konuyu dağıtma Allah aşkına dinlemeyeceksen baştan söyle.
< Şaka şaka devam et. Ama bunu zaman yolculuğuna, zaman makinesine nasıl bağlayacaksın merak ediyorum.
+Savaş sırasında hem anne hem de babasını kaybediyor. Babası subay annesi ise gönüllü hemşirelik yaparken vefat ediyor. Melissa ise hayatta kalmak için gizli bir sığınakta günlerce savaş esnasında bulduğu küçük beyaz tatlı bir köpek ile kalıyor.
< Bir adet kız, bir adet köpek, dünya savaşı ve bir sığınak...
+ Evet hayatta kalabilmek adına başlarından geçenleri anlatacağım.
< Köpeğin adı ne olacak?
+ Düşünmedim.
< Tofie olabilir.
+ Olabilir değerlendirmeye aldım. Ama önemli olan kısmı söylemedim henüz. Asıl mesele Türkiye'ye göç edecekler. Asıl macera o zaman kopacak.
< Bak kulağa çok garip geliyor.
+ Şimdi zaman makinesi nasıl olurmuş gördün mü? Zaman makinesi bizim yazdığımız romanlar zaman da yolculuk ise kelimelerle olur. Sen açarsın o pencereyi insanlar oradan girer ama sonrası tamamen kendilerine kalmış. Dr Brown benim yolu çizen ise Marty McFly yani okuyucunun kendisi.
< Peki Melissa'nın yerine kendini nasıl koyacaksın? Bunu yapmak için önce senin zaman yolculuğu yapman gerekiyor.
+ Evet bunun içinde okumam gerekiyor. Yani önce Marty sonra Dr Brown olacağım. Bu bir döngü yani.
< Döngünün ilk halkası olanlar Marty olmadan nasıl Dr Brown olmuşlar o zaman?
+ Hiç görmeyen birine kırmızı rengi nasıl anlatırsın?
< Anlatamam ki. Çabalarım nihayete varamaz.
+ İşte ilk düşünürler hem Tarih nehrinin kaynağı hem körlere kırımızı rengi anlatanlardır.
Yorumlar
Yorum Gönder